Türkiye, karbon içermeyen enerjiye geçiş sürecinde yeşil hidrojen üretimine odaklanarak önemli adımlar atıyor. Ocak 2023’te yayımlanan Ulusal Hidrojen Stratejisi ve Yol Haritası, bu hedeflere ulaşmada kritik bir rol oynuyor. Yeşil hidrojen, Türkiye’nin enerji dönüşümünde ve sürdürülebilir kalkınmasında kilit bir unsur olarak öne çıkıyor.
AB’nin Hidrojen Hedefleri ve Türkiye’nin Rolü
Avrupa Birliği (AB), 2050 yılına kadar hidrojenin Avrupa’nın enerji tüketimindeki payını %13-14’e çıkarmayı planlıyor. AB’nin Rusya’nın fosil yakıtlarına bağımlılığını sona erdirme planı olan REPowerEU, 2030 yılına kadar hidrojen altyapısına 27 milyar Euro’luk yatırım öngörüyor. Bu plan kapsamında AB, 10Mt yerli ve 10Mt ithal yenilenebilir hidrojen üretmeyi hedefliyor. Mayıs ayında, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Slovakya ve Estonya gibi yedi üye ülke, yenilenebilir hidrojen değer zincirini güçlendirmeye yönelik ortak projelere 1.4 milyar Euro kamu desteği sağlama kararı aldı.
Türkiye, AB’nin altıncı büyük ticaret ortağı olarak bu hedeflere uyum sağlamak için hidrojen konusunda net bir ulusal strateji oluşturuyor. Türkiye’nin 1.2 ile 1.6 dolar/kg arasında yeşil hidrojen üretme potansiyeli bulunuyor. Ulusal Enerji Planı’nda vurgulanan yeşil hidrojen, geleceğin enerjisi olma yolunda güçlü bir aday olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin Yeşil Hidrojen Potansiyeli
Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası Raporu’nda, ülkemizin yüksek yenilenebilir enerji potansiyeli ve jeopolitik konumu gibi avantajlarının yanı sıra, yapılacak Ar-Ge faaliyetleri ile üretilen hidrojenin hem yurt içinde kullanılabileceği hem de yurt dışına ihraç edilebileceği değerlendiriliyor. Türkiye için yapılan çalışmalarda, ihtiyaçlar çıkarıldıktan sonra 614 milyon tonluk bir hidrojen üretim potansiyeli olduğu tespit edildi. Bu, Türkiye’nin hem yerel enerji ihtiyaçlarını karşılamak hem de Avrupa ve diğer ülkelere ihracat yapma potansiyelini gösteriyor.
Yeşil Hidrojenin Stratejik Önemi
Yeşil hidrojen, Türkiye’nin karbon ayak izini azaltma ve enerji bağımsızlığını artırma hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynuyor. Türkiye’nin jeopolitik konumu, yüksek yenilenebilir enerji potansiyeli ve hidrojen üretim maliyetlerindeki avantajları, bu alanda küresel rekabet gücünü artırmasını sağlayacak. Bu nedenle, Türkiye’nin hidrojen stratejilerini etkin bir şekilde uygulaması ve sektörel eylem planları geliştirmesi büyük önem taşıyor.
Avrupa’nın Yeşil Hidrojen İhtiyacı ve Türkiye’nin Fırsatları
Avrupa’nın yeşil hidrojene olan ihtiyacı ve bunun için bir ekosistem kurulması planları, Türkiye için büyük bir ihracat fırsatı sunuyor. Türkiye, bu durumu Avrupa ve diğer ülkelere ihracat fırsatına dönüştürebilir. Bu nedenle, akıllı hamleler ve her sektöre yönelik eylem planlarıyla bu fırsatların katma değere dönüştürülmesi gerekiyor. Türkiye’nin bu alanda atacağı adımlar, hem ekonomik büyümeye hem de sürdürülebilir kalkınmaya önemli katkılar sağlayacak.
Türkiye’nin yeşil hidrojen stratejisi, enerji dönüşümünde ve sürdürülebilir kalkınmada önemli bir adımı temsil ediyor. Ulusal Hidrojen Stratejisi ve Yol Haritası kapsamında yapılan çalışmalar, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırmasına ve yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak. Bu süreçte, akıllı stratejiler ve sektörel eylem planlarıyla Türkiye’nin yeşil hidrojen üretiminde öncü bir rol üstlenmesi bekleniyor.