Avrupa Birliği’nin atık ithalatını kısıtlama kararı, Türkiye’nin plastik geri dönüşüm sektörü ve genel ihracat potansiyeli için önemli zorluklar yaratıyor.
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün’ün açıklamalarına göre, Avrupa Birliği’nin üçüncü ülkelere atık ithalatını kısıtlama planı, Türkiye’nin plastik geri dönüşüm sektörü ve genel ihracat performansı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. AB ülkelerinin atıklarını artık kendi içlerinde değerlendirmeye yönelmesi, Türkiye’nin geri dönüştürülebilir atık kaynağını önemli ölçüde azaltabilir.
AB’nin Yeşil Mutabakatı ve İkincil Hammaddeler: AB’nin Yeşil Mutabakatı çerçevesinde belirlenen ikincil hammadde kullanım zorunlulukları, Türk plastik sektörü için yeni zorluklar doğuruyor. AB, geri dönüştürülmüş hammadde kullanımını teşvik ederek, karbon emisyonu yüksek üretimleri dezavantajlı hale getirmekte ve bu durum Türkiye’nin ihracatına olumsuz yansıyabilir.
Kaynağında Ayrıştırma Sistemi ve İç Pazarın Önemi: Gülsün, Türkiye’de kaynağında ayrıştırma sisteminin kurulmasının aciliyetini vurguluyor. Bu sistemin kurulmaması durumunda, Türkiye’nin plastik geri dönüşüm sektörünün kapasitesinin önemli bir bölümünün atıl kalabileceği ve bu durumun ülkenin diğer ihracat sektörlerini de etkileyebileceği belirtiliyor.
Tarife Dışı Engeller ve Rekabet Gücü: AB’nin ikincil hammadde üretiminde bir tekel oluşturma çabası ve AB’ye yapılacak ihracatta ikincil hammadde kullanımını zorunlu kılma planı, Türkiye’nin rekabet gücüne zarar verebilir. Bu nedenle, Türkiye’nin bu gelişmelere karşı stratejik ve etkili bir yanıt vermesi gerekmektedir.
Avrupa Birliği’nin üçüncü ülkelere atık ithalatını kısıtlama kararı, Türkiye’nin plastik geri dönüşüm sektörünü ve genel ihracatını tehdit ediyor. AB’nin Yeşil Mutabakatı ve ikincil hammadde kullanım zorunlulukları, Türkiye’nin rekabet gücü için yeni zorluklar yaratıyor.
